

Günlük hayatta birçok kişi, önemli işleri son ana bırakma alışkanlığına sahiptir. Çalışmalar, projeler, sağlık kontrolleri veya kişisel gelişim adımları sürekli olarak ertelenir ve bu durum zamanla bir döngü haline gelir. Bu davranış biçimi, "erteleme hastalığı" olarak bilinir ve bireyin hem kişisel hem de profesyonel yaşamında ciddi sorunlara yol açabilir. Peki, erteleme hastalığı neden ortaya çıkar ve nasıl önlenebilir? İşte erteleme eğiliminin arkasındaki psikolojik faktörler ve etkili başa çıkma yöntemleri.
Erteleme hastalığı, bireyin yapılması gereken bir görevi bilinçli olarak geciktirmesi ve bunun sonucunda stres, kaygı ve verimlilik kaybı yaşaması durumudur. Bu davranış biçimi zaman yönetimi sorunlarıyla ilişkilendirilse de, aslında psikolojik nedenlerle de yakından bağlantılıdır. Erteleme hastalığı, akademik hayattan iş dünyasına, sağlık alışkanlıklarından kişisel gelişime kadar birçok alanda kendini gösterebilir.
Erteleme davranışının arkasında çeşitli psikolojik ve çevresel etkenler yatmaktadır. İşte en yaygın nedenlerden bazıları:
Bazı bireyler, her işi kusursuz yapma arzusu nedeniyle başlamakta zorlanır. Yapılan işin en iyi şekilde tamamlanamayacağına dair duyulan kaygı, erteleme davranışına yol açabilir.
Başarısızlık korkusu, sosyal eleştiri kaygısı veya yüksek beklentiler nedeniyle bireyler, belirli görevleri yapmaktan kaçınabilir. "Ya yeterince iyi olmazsa?" düşüncesi, ertelemeye neden olabilir.
Öz disiplin eksikliği, bireyin kısa vadeli hazları uzun vadeli hedeflerin önüne koymasına neden olabilir. Sosyal medya, oyunlar veya televizyon gibi dikkat dağıtıcı unsurlar, bireyin görevlerini sürekli olarak ertelemesine yol açar.
Bazı bireyler, görevleri tamamlama sürelerini yanlış tahmin ederek işleri sürekli olarak sonraya bırakır. "Bunu son dakikada hallederim" düşüncesi, işleri birikmesine neden olabilir.
Yapılması gereken görevin birey için anlamlı olmaması, ilgisini çekmemesi veya ödül mekanizmasının yeterli olmaması, erteleme davranışını tetikleyebilir.
Bazı bireyler, bilinçaltında başarıdan korktuğu için kendilerine engeller koyar ve fırsatları değerlendirmek yerine işleri erteleyerek kendi gelişimlerini engellerler.
Erteleme alışkanlığı, bireyin hayatında çeşitli olumsuz sonuçlara yol açabilir:
Zaman Baskısı: Son dakikada yapılan işler nedeniyle panik ve stres artar.
Düşük Verimlilik: Sürekli erteleme, bireyin çalışma performansını ve üretkenliğini azaltır.
Özgüven Kaybı: Birey, başarısızlık hissi nedeniyle kendine olan güvenini kaybedebilir.
İlişki Problemleri: İş ve akademik hayatta erteleme alışkanlığı, sorumlulukları yerine getirememe nedeniyle sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
Sağlık Sorunları: Uzun süreli stres, uyku düzensizlikleri ve fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir.
Erteleme alışkanlığıyla mücadele etmek için bireyin bilinçli bir çaba göstermesi gerekir. İşte erteleme hastalığını yenmek için uygulanabilecek bazı etkili stratejiler:
Büyük projeler göz korkutucu olabilir. Bunun yerine, görevleri daha küçük ve yönetilebilir parçalara bölmek, işin daha kolay görünmesini sağlar.
Kendinize belirli bir görev için süre belirleyin. "25 dakika boyunca bu işe odaklanacağım" gibi yöntemler, daha verimli çalışmanıza yardımcı olabilir.
Tamamladığınız her görev için kendinize küçük ödüller belirleyin. Bu, motivasyonu artırabilir ve iş yapma isteğinizi yükseltebilir.
Çalışma ortamınızı düzenleyerek sosyal medya, televizyon gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durmaya çalışın.
Başlamak en zor kısımdır. Eğer bir işe 5 dakika boyunca odaklanabilirseniz, devam etmek çok daha kolay olacaktır.
Kusursuzluk beklentisi, ertelemenin en büyük nedenlerinden biridir. "İyi yapılmış bir iş, mükemmel olması beklenen bir işten daha iyidir" anlayışını benimseyin.
Görevlerinizi takip etmek için yapılacaklar listesi, ajanda veya mobil uygulamalardan yararlanın. Bireyler, yazılı hedefler belirleyerek daha disiplinli çalışabilirler.
Erteleme, kişisel bir başarısızlık olarak değil, değiştirilebilecek bir alışkanlık olarak görülmelidir. Kendinizi yargılamak yerine gelişiminize odaklanın.
Eğer erteleme davranışı hayatınızı ciddi şekilde etkiliyorsa, bir uzmandan yardım almak faydalı olabilir.